Instagram, YouTube benzeri ücretli abonelik modelini AB ülkelerinde hayata geçirdi. Aylık 8€ ödeyen kullanıcılar artık reklamsız bir deneyim yaşayabilecek. Henüz ülkemizde aktif olmasa da bu yenilik, sosyal medya ekosisteminde markalar için yepyeni bir tartışma alanı açıyor. Çünkü reklam görmek istemeyen bir kullanıcı kitlesi, doğrudan erişim stratejilerini yeniden düşünmeyi gerektiriyor.

Reklamların dışında kalacak bu kitlenin varlığı, markaların içerik üretiminde daha yaratıcı ve değer odaklı olmalarını zorunlu kılacak. Organik içerikler, iş birlikleri ve topluluk yönetimi, reklamların yerini kısmen doldurabilecek güçlü araçlar haline gelecek. Kısacası, reklam engelini aşmanın yolu, kullanıcıyla daha samimi ve içerik odaklı bir bağ kurmaktan geçecek.

Bu gelişme reklam verenler için bir tehdit değil, aslında yeni bir fırsat. Çünkü reklamları kapatan kitle, markaların “gönüllü” olarak takip edilmesini talep eden en değerli topluluğa dönüşebilir. Türkiye’ye geldiğinde markalar için en kritik soru şu olacak: İçeriğimiz, kullanıcıyı reklamsız bile bizi görmek isteyecek kadar etkiliyor mu?