Aynı ürünü yüzlerce benzer kutuda görmek devri kapanıyor. Markalar, artık yalnızca ürünü değil, onun taşıdığı hissi de hediye etmeyi tercih ediyor. PR kutularının içine yerleştirilen ve “alakasız” görünen parçalar aslında son derece stratejik: Ürünün hikayesini dokunulabilir hale getiriyor, tüketiciyi daha ürünle tanışmadan o dünyaya davet ediyor.

Gisou’nun ballı ürün lansmanında kutuya eklediği bal kasesi ve kaşık… Prada’nın kokteyl seti… Miu Miu’nun parfümle birlikte gönderdiği yaka mikrofonu ve gece atmosferini tamamlayan bardak... Hepsi, ürünü elinize almadan önce onun kim olduğunu size anlatıyor.

Kısacası markalar artık şunu söylüyor: “Sadece bir ürün değilim, bir ruhum da var.” Ve bu yaklaşım, tüketiciye sadece somut bir obje değil; bir duygu, bir yaşam tarzı armağan ediyor.